NOT: Dedem Vehbi Aytimur Yüzbaşı rütbesine yükselmiştir ve Çankırı’da görev yapmaktadır.
NİĞDE YOLUNDA…
Temmuz ve Ağustos aylarını böylece ahenkli ve çok neşeli bir çalışmayla geçirdik. Katibi de evlendirdik. Romanya’daki bölükteki neferlerden bazılar da buradaydı. Bu erler, şimdiki bölük çavuş ve erlerime benim Romanya’daki vaziyetimi anlatırlarmış. Bir gün 1921 Kasım’ında emir geldi. Çorum’a gideceğiz. Hazırlık başladı. Fakat emir değişti, Niğde’ye gidiyoruz.
5 Kasım 1921 Çankırı’dan hareket ettik. Üç taburlu alay, büyük ağırlık, aile ağırlığı, 25 km. Karaşeyh civarına geldik. Yağmur yağıyordu. 6 Kasım akşam akşam Çanlıtepe’ye geldik 25 km. Aileler kağnı ile geliyorlardı. Onlar handa, askerler çadırda kaldık.
7 Kasım da Kalecik’e geldik 21 km. Bir gün istirahat ettik. 9 Kasım 6:30 da hareketle akşam Gümüşhan’a geldik. Erat çadırlarda biz medresede kaldık. Bir gün istirahat. 11 Kasım hareketle Hasandede’ye gelip geceyi geçirdik. 14 kasım Sarılar köyüne geldik, 12 km. 15 Kasım Hamit köyüne 25 km. 16 Kasım Sofular köyüne 15 km. 17 Kasım Kırşehir’e gelip 26 km. bir gün istirahat ettik.
19 Kasım Kurtağıl köyüne geldik, 25 km. 20 Kasım Abuşağı köyüne geldik 18 km. Bu köy çok eski bir köydür. Bütün evler yerin altında ve taş kemerli evlerdir. 21 Kasım Tuz köyüne geldik 18 km. Büyük bir köydür. Üç camii vardır. Tuzları gördük, tuz aldık. Hacı Bektaş Veli’nin köyüdür burası.
Buraya gelirken yolda büyük bir mağara ve Akçakale denilen bir yer gördük. Yine Bektaş köyünde keten tohumu yağı çıkartılan yağ haneyi de görmüştük. 22 Kasım Nevşehir’e gelebildik, 25 km.
Yolda bir çok eski eserler gördük. Kaleyi, etrafını gezerek gördük. Nevşehir çok güzel bir ilçedir. Etrafı geniş bağ ve bahçe olup her taraf zümrüt gibi yeşilliktir. Havası suyu güzeldir. Bir gün istirahatle 25 Kasım 1921 günü hareketle akşamüzeri Malegoyi‘ye (Rum Köyü) geldik. Ev sahibi bize ayrı bir oda verdiği gibi anneme ve ablama da ayrı bir oda vermiş, çok iyi bir şekilde herşeyimizi temin etmişti. Pek güzel bir gece geçirdik. 26 Kasım’da Gölcük köyüne geldik, burası iyi idi. 27 Kasım 1921 sabah 7:30 da hareketle saat 16:30 da Niğde’ye geldik. Eratı yerleştirdik, biz de otelde kaldık. 28 Kasım da saat 11:00 de hareketle, saat 12 de Fertek köyüne geldik.
Bölükleri konakçı heyetinin hazırladığı binalara yerleştirip, kendimiz de gösterilen eve gelip o gece ev sahibine misafir olduk. Ertesi gün cami karşısında olan evin üst katına yerleştik. Ufak ama şirin bir yuva oldu. Fertek çok güzel bir köydür. Bilhassa üzümleri ve meyveleri ile meşhurdur. Erat bir hafta temizlik ve tamirat ile meşgul olduktan sonra talim ve terbiyeye başladık. Kış geldi, yağmur, kar soğuk devam ediyor, talimler de ilerliyordu. Ben Vasfi ile birlikte kimseye haber vermeden, Romanya ve Galiçya’da gördüğümüz mevzii muharebeleri talimleri için bir derede karşılıklı siperler yaptırıp bölüklerimize bu gibi yerlerde yapılacak muharebe şekillerini talim ettiriyorduk. Önce her iki bölükten de en kabiliyetli çavuş, onbaşı ve erlerle uğraşıp mükemmel bir şekilde öğretirdik. Talim ve terbiye çok iyi bir şekilde gelişmişti.
1 Ocak 1922 de Bor’a bir yürüyüş yapı dönüşte Fertek’e bir taarruz hareketi yapıldı. İyi oldu. 22 Ocak 1922 Depolar Genel Müfettişi Alb. Naci bey (Büyük Naci Paşa, şimdi millet vekili) teftişe geldiler. 25 Ocak 1922 muharebe atışı yapıldı. Çok iyi oldu. 19 Ocak da mükafat atışı yapıldı, 1. Bölük kazandı. 30 Ocak günü taburca Niğde’ye yürüyüş yapıp geldik.
16 Şubat günü akşam alayca bir ziyafet verildi. 23 Şubat akşamı iyi bir eğlence, 24 Şubat Seyit Ef. nin, 27 Şubat A.K. nın ziyafeti, 28 Şubat akşamı Kemal Efendinin, 3 Mart 1922 akşamı Cemal Efendinin ziyafetleri vardı. Bunlar terfi etmişlerdi, alay terfilerini kutluyordu.
6 Mart 1922 günü iç işleri bakanı olan Atıf Bey (Niğde millet vekili), sancak yöneticisi ve vekil Hilmi bey ile birlikte alayı görmek için geldiler. Alayca erat ve subaylar arasında mükafat atışları, müsabaka atışları, mevzii muharebeleri, bomba ile taarruz ve hücumlar gösterildi. Müsabaka atışları yaparken A.K. na gidip yapılan siperlerde mevzii muharebelerini göstermek istediğimiz ve bölüklerin bu atışları önceden hazırlamış olduklarını söyledik. Pekala, görelim dedi. Burada gösteriler bitince biz hemen siperlere gelip kıtaları hazırladık. Onları da benim bölükten Selahattin aldı, geldi. Siperlerin yanına gelince başta misafirler olmak üzere bütün alay subayları hayretler içinde kalmıştı. Önce kül doldurulmuş bombalarla talimler gösterip sonradan karşı tarafı boşaltarak hakiki bombalarla bir mevziiye taarruz şeklini gerçek bir şekilde gösterdik ve detaylarıyla izah ettik. Misafirlerin ve herkesin hoşuna gitti, bizi takdir ettilerdi.
7 Mart günü yaver Kemal’in, 10 Martta Şevkinin, 17 Mart Ömer’in ziyafeti verildi.
18 Mart 1922 günü ise dünyaya gelen oğlum Suphi’nin şerbet ziyafeti verildi. (NOT: Elliot Suphi diye bilinen büyük amcamız şair Suphi Aytimur)
23 Mart Selahattin beyin, 26 Mart Abdurrahman’ın ziyafeti vardı. Bunlar hep neşe kaynağı idi. 30 Mart günü taburca Dilmason’a yürüyüş yapıldı. 5 Nisan da müfettiş muavini Selahattin Bey geldi, gitti. 12 Nisan 1922 Berat kandili gecesiydi. Camiye gittim. 29 Nisan Ramazanın ilk günü idi, oruç tutmaya niyet ettim ve bölükteki Süleyman Efendi ile başladık. Arkadaşıma evden yemek getirttim.
10 Mayıs 1922 gecesi taburca Niğde’ye kadar yürüyüş yapıldı. 22 Mayıs akşamı Niğde’de Abdurrahman Efendinin iftarına katılıp döndük. 27 Mayıs 1922 günü Ramazan bayramı oldu. Bayram namazına gittik. Evlerde bayramlaştık. 28 Mayıs 1922 günü Alay ve Tabur komutanlarını tebrik ettik. Öğleden sonra subay arkadaşların bayram tebriği için evlerini dolaştık. Akşam Sabri bey’in evinde 3. Bl. K. Kemal Efendinin nikah merasiminde hazır bulunduk. 29 mayıs 3. Taburu tebriğe gidip geldik. Akşam Kızılay yararına alayca tertip edilen oyuna gittik. Çok güzel oldu.
3 Haziran 1922 de Alay komutanı taburu teftiş etti, bölükleri beğendi. 11 haziran 1922 Andaval (Niğde Aktaş köyü) köyüne taburca yürüyüş yaptık, gidiş geliş 30 km idi.16 Haziran yeni müfettiş Alb. Nazif Bey gelip alayı teftiş etti. 2 Temmuz Andaval’dan geçilerek Maşlıh’a (?) yürüyüş. 3 Temmuz da geri gelindi. 12 Temmuz taburca yürüyüş. 23 Temmuz Niğde’ye bayram merasimine gidildi. 30 Temmuz yürüyüşe gidip ertesi gün gelindi.
4 Ağustos 1922 Kurban Bayramıydı. Niğde’ye gidip geldik Bayram çok iyi geçti. 13 Ağustos 1922 günü 250 eri cepheye sevk etmek üzere Çay istasyonuna götürüp orada kıtayı teslim edip döndük. Bir gün Adramusun’a ( Bugün ki Niğde Koyunlu köyü) gittik. Büyük ve güzel bir havuz vardı, çoğu arkadaşları suya attık. O akşam çok hem de pek çok eğlendik. Gelirken taşlıklar içinde ne eğlenceler yaptık, görülecek şeylerdi. Velhasıl Fertek’de de çok çalışırdık ama Cuma günü de acısını çıkartırdık. Ben içki kullanmadığım halde arkadaşlarımın bütün eğlencelerine katılırdım.
Bölüklerden iki defa erat sevk edildikten sonra gerisi kalmıştı. Onlar da o kadar iyi yetişmişlerdi ki görülmeye değerdi. Her iş makine gibi işliyordu. Harp sonuna gelmiştik. Son taarruzlar başlamak üzereydi. Bölüklerin bütün teçhizat vs. temin edilmişti. Fakat geç kalıyorduk. Biz de bir an evvel cephede olmak istiyorduk. Lakin kıtaya bağlıydık.
26 AĞUSTOS 1922 ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR, İLERİ!
Bir gün taburun meydanda içtima etmesi emredildi. Günlerden 26 Ağustos Cumartesi idi. Alay komutanı bir nutuk söyledi, hoca dua etti, ya Allah deyip o gün cepheye gitmek üzere yola çıktık. 2. Ordu emrine gidiyorduk. Bor’dan geçerek Kolsuz köyüne, 27 Ağustos 1922 öğleden sonra Ulukışla’ya geldik. Akşam trene bindik. 28 Ağustos 1922 Alaca istasyonu, öğle vakti Konya’dan, Pazarağaç’tan geçerek Çay istasyonuna gelip 29 Ağustos 1922 trenden indik ve Pazarağaç köyüne gelip evlere yerleştik.
KURTULUŞ SAVAŞI BİTMİŞTİR
10 Eylül 1922 günü Pazarağaç’tan hareketle öğleyin Çay’a gelip 13 Eylül Çarşamba gününe kadar kalıp, o gün hareketle akşam geç vakit Afyon’a geldik. Nihayet 2 Ekim 1922 Pazar günü hareketle İnönü’ye, 3 Ekim Pusar köyü’ne, 4 Ekim Kütahya’ya geldik. Çok güzel bir şehirdir. Biz buralarda böyle hareket ederken harp bitmiş düşman denize dökülmüştü. 10 Ekim de Sofçı köyüne, 11 Ekim de Akpınar’a, 12 Ekim de Pazarcık ilçe merkezine gelerek orada kaldık. İşçe düşman tarafından oldukça yakılmış ise de halk tarafından tekrar yapılmıştır, ufak ve şirin bir merkezdir.
YOLLAR, YOLLAR…
Bir gün istirahat edilerek14 ekim günü İnegöl’e gelindi. 15 Ekim 1922 Bursa’ya gelip Muradiye’de kaldık. 17 Ekim 1922 Atatürk Bursa’ya geldi. Bursa da kaldığımız sürede hep zafer şenlikleri yapıldı. Biz de katılıyorduk. 20 Ekim günü Akçalar köyüne, 21 Ekim de Gültaş köyüne, 22 Ekim de Meram köyüne, 23 Ekim de Susığırlı’ya ( Bursa, Kazıklı köyü) geldik. 24 Ekim gece yarısı Balıkesir’e geldik, o geceden itibaren erleri almaya başladılar. 30 Ekim 1922 Kazım Paşa geldi. Gece gösteri yapıldı, erlerin çoğu katıldı Biz de gidiyoruz.
21 Ekim günü arabalarla hareket edip Osmanlar köyüne, 1 Kasım 1922 Havran köyüne gelip topçu bölüğüne misafir olduk. 2 Kasım Çarşamba saat 9:00 da hareketle 11:00 de Edremit’e geldik. Ben amcazadelerimi bulup eve gittim. 4 Kasım 1922 zafer şenlikleri yapıldı. Neşeliydik. Yengem çok iyi idi, çok zahmet ve zorluk çekmişlerdi.
8 Kasım da Papazlık köyün de Rıza Efendiye ye misafir oldum. 9 Kasım Perşembe günü arkadaşlarla birlikte Nazarlı’ya geldik ve çok rahat ettik. 10 Kasım da çok güzel yerlerden geçerek iyi bir evde misafir olduk, rahat ettik. 11 Kasım Cuma günü Bayramiç’ e geldik. Özlük işlerine gittim, 14. Tümene tayin edildiğimi tebliğ ettiler. 12 Kasım 1922 Ezine’ye gittim. 26. Alay 3.Tabur 11. Bölüğe tayin edildim. 14 Kasım’da Ayvacık’a geldim. Alay ve Tabur komutanlarını ziyaret edip doğruca bölüğe geldim. Bölük de Yd. Sb. Nevşehirli Mustafa Bey vardı. İyi bir arkadaştı. Ayvacık güzel ve şirin bir kasabadır. Adalılar vardır, onlarla görüşüyoruz. Mustafa Bey fotoğrafçıdır, bize de öğretmeye başladı.
LOZAN KONFERANSI ve YOLLARDA SAVRULAN AİLELER…
20 Kasım 1922 Pazartesi günü Lozan Konferansının toplandığı haberi alındı. 24 Kasım 1922 yeni padişah için şenlik yapıldı Fakat herkesin bir derdi vardır. Ne bileyim ben. Bizimkiler nerede bilemiyorum. 28 Kasımda yolda çalışmaya gittik. Çok yağmur yağdı, fena halde ıslandık. Ben oradaki bir değirmene sığınıp bölüğü gönderdim, sonra geldim. 6 Aralık 1922 günü baytar İhsan Bey den telgraf aldım, Akhisar’dalarmış. (NOT: Büyük ihtimalle babaannem Hayriye, onun annesi ve ilk oğlu Suphi, Niğde Fertek’ten gelmişler)
Havalar soğuk ve yağmurlu gidiyor. 26 Aralık 1922 günü bir telgraf aldım. Edremit’e gelmek için para istiyorlar (NOT: Ailesi) 28/29 Aralık 1922 Emir geldi, 29 Aralık da yağmur altında olmak üzere Balıklı’ya geldik. Sıkılıyorum, rahatsızım. 1 Ocak 1923 öğleden sonra hareket emri geldi. Akşam hareket edip yine yağmur altında sabaha karşı İsrailli (?) köyüne gelip yerleştik. Rahatsızım, yattım. İyi bir köydür. Her tarafı zeytinlik ve zengin yerlerdir. Hasan’ı Bayramiç’e gönderdim, gitti ve geldi. 11 Ocak 1923 günü Akhisar’a çocukları alıp Edremit’e getirmek üzere gönderdim. 17 Ocak çok soğuk. 19 Ocak kar yağdı. 1 Şubat 1923 günü Hasan’dan telgraf aldım, Edremit’e gelmişlerdir NOT: Ailesi) 4/5 Şubat günü gece tatbikatı yapıldı.
9/10 Şubat günü Tb. K. ları ile birlik de Ezine’ye gitmemiz emredildi. Gittik. Kolordu Komutanı 25. Alayı denetledi. Otomatik tüfek, bombalar hakkında münakaşalar, müzakereler yapıldı ve çok üşüdük. Akşam geç vakit döndüm. 15 Şubat 1923 günü Alay Komutanı taburu denetleyip gitti. 23 Şubat 1923 günü Hasan ile eve 70 lira gönderdim. 25 Şubat günü alayca gece tatbikatı yapıldı, Kol. Tüm. ve Tug. K. ları da hazır bulundu, iyi oldu. 3 Mart 1923 bu gün Pazar köyü istikametinde manevra yaptık. 16 mart 1923 günü Vasfi ile birlikte …….(???) görmek üzere gidip geldik.
25 Mart 1923 onbaşı kursuna tayin olundum NOT: Öğretmen olarak) Hareket emri geldi, hareket edip saat 10 da Yenioba da kaldık. 26 Mart sabah karşı saat 02:00 de hareketle, saat 12:00 de Ericek köyüne, 2 Nisan 1923 Pazar günü hareketle Perges’e (?) geldik ve sahil mıntıkasını teslim aldık. Babakale yakındı 7 Nisan 1923 bütün karakolları dolaştım, ömür yerlerdir. Her taraf bağ bahçe, hava güzel, su iyi. 9 Nisan 1923 yağ vs aldırdım ve belediye reisinin hayvanı ile hareketle Berges de Makinalı kazım bey de misafir kaldım.10 Nisan 1923 günü sabah 08:30 hareketle Ayvacık’a gelip, oradan da saat 19:00 da Hatmi’ye geldim. 11 Nisan saat 8 de hareketle Edremit’e geldim. Gördüm (NOT: Ailesini…)
Bir hafta kaldım, rahat ettim. Amcazadelerimle, annemle, oğlumla, karımla görüştüm. 18 Nisan Çarşamba günü saat 09:00 da hareketle Akşam Hatmi’de kalıp ertesi gün Ayvacık’a geldik. Mustafa Bey de buradaymış. Gece kaldık. 21 Nisan günü beraberce Berges’e geldik, sonra da Külahlı’ya geldik. Talim ve terbiye ile uğraşıyoruz. 6 Mayıs günü Külahlı mıntıkasını teslim edip Berges’e geldim. 19 Mayıs 1923 günü Paşa köyündeki A. Kh. na bayram tebriğine gidip akşam döndük.
21 Mayıs 1923 Edremit-Ayvacık yolu üzerinde ormanlıkta çadırlı ordugâha yerleştik. Hava, su o kadar güzel ki. Çınar ağaçlarından şezlong yaptırdık. Güzel bir bahçeyi toparlayıp içinde oturmaya başladık. Bir çeşme yaptırdık. Çam ağaçlarının mis kokulu gölgelerinde, cennet gibi yerlerde hem talim yapıyor, hem de iyi günler geçiriyorduk. Ordugahta üç ay kadar kaldıktan sonra Tümen lağvedildi (Kaldırıldı). Alayımız Kolordu emrine geçti. Dil iskelesinden vapurla İzmir’e geldik. İki gün kaldık. İzmir’de Bor’lu Cemal beyi gördüm. Evine yemeğe davet etti, gittik. İki sonra trenle Uşak’a geldik. Uşak güzel bir kasabadır. İki ay kadar oturduk. Bu sefer de Alay kaldırıldı. Ben İzmir’de 57. Tümene tayin edildim. O vakit Ayvacık’da ordugahta iken amcazadem Refik asker olmuştu, yanıma almıştım. Onu İzmir’e halamın yanına gönderdim. Ben taburla hareket ettim. Bir hafta kadar kaldık İzmir’de. Tabur kışlada kaldı. Urla’ya alaya gittik, etrafa dağıttılar. Biz de tayin emirlerimizi bekliyorduk. Çıka çıka kıdemsiz sınıfın eğitimlerinin tamamlanması için Harbiye’ye gelmemiz emredildi.
Doğru İzmir’e Tümene gelip kışlada yerleştik. İzmir Mrk. K. Rasim bey olup, Çarşambalı Yd. Sb. Bahri de inzibat sunayı idi. Refik benden evvel hemen Edremit’e kaçıyor. Bir hafta sonra harcırahlarımızı aldık. Mart ayında Harbiye’de bulunmak üzere emir verdiler. Ben vapurla Edremit’e geldim. Hazırlandık. Bahr-ı cedit vapuru ile İstanbul’a gelip, Beşiktaş Valide Çeşme’de bahçe içinde bir ev bulup yerleştik. 20 Şubat 1924 İstanbul’a gelirken bir yerde karaya oturduk ve kurtulduk. Vapur tenha olup güzel bir seyahat yapmıştık.
VEHBİ AYTİMUR’UN HARBİYE’DE KIDEM ALMA DERSLERİ
Bir hafta sonra kadar Harbiye’ye gittim. Derslere başladık. Refik de işini uydurup Beyoğlu’n da bir pansiyona yerleşti. Şoförlük dersleri görüp belge aldı. 1 Nisan 1924 günü Kazım Karabekir paşa, Üniversite rektörü (Darülfünun emini) konferans verdiler. Açık maaşı alıyorum. Ramazanın birinci günü olduğu halde hastalığımdan oruç tutamadım, ancak üçüncü günü başladım. Teravih namazlarını muhtelif camilerde kılıyorum. 11 Nisan 1924 Ayasofya da, 14 Nisan Beşiktaş Sinan paşa da, 15 Nisan öğle namazını Teşvikiye camiinde namaz kıldım 23 Nisan 1924 Şenlik vardı. Şehzade başına gittik, rezalet. 25 Nisan 1924 Cuma namazını Sultan Ahmet camiin de, teravih namazını Tophane camiin de kıldım.
18 Mayıs 1924 Pazar günü Zincirlikuyu taktik tatbikatına gittik. Öğretmen İsmail Berkok, 25 mayıs 1924 Pazartesi günü İstihkam tatbikatı abidede yapıldı 30 mayıs Cuma namazını Fatih camiin de kıldık. 2 Haziran 1924 Pazartesi günü Çengelköy İbadiye tepesine giderek taktik meselesi halledildi. Rasathane gezildi. Fatih Hoca’yı dinledik. 25 Haziran 1924 taktik plan tatbikatı sınavı, 26 Haziran Perşembe günü topoğrafya tatbikat sınavı, Zincirlikuyu’da yapıldı. 28 Haziran 1924 Cumartesi günü taktik yazılı sınavı, 29 Haziran topoğrafya sınavı dershanede yapıldı.
30 Haziran Pazartesi Devlet idaresi kanunları sınavı, 1 Temmuz İstihkam, 2 Temmuz Çarşamba sağlık, 3 Temmuz silah, 5 Temmuz 1924 Cumartesi muhabere, 6 Temmuz Pazar …….., 7 Temmuz Pazartesi harp tarihi, 8 Temmuz Salı teşkilat, 9 Temmuz Çarşamba coğrafya, 10 Temmuz 1924 bitiş imtihanlar yapıldı, iyi geçti.
12 Temmuz Cumartesi saat 6.10 da bir kızım oldu (NOT: Büyük halam Sehran Aytimur) 13 Temmuz 1924 Pazar günü Kurban bayramı idi. 15 Temmuz Salı günü Kazım paşayı (NOT: Müşir Kazım Paşa) tebriğe büyük adaya gittik, ziyarete ettik. Bostancı da Salih Paşayı (NOT: Bir başka amca, ancak aile ağacındaki yeri kesin belli değil?) ararken emekli Albay Tevfik beyi (NOT: amca Miralay Tevfik bey olabilir) bulduk, görüştük. 2 Ağustos Cumartesi Bostancı da tuttuğumuz eve taşındık. Ufak ve tam tren hattının kenarında iki oda ve bir mutfaktan ibaret bir evdi. Atış okuluna devam ediyorduk. Amcazadem Refik askerliğini bitirerek terhis edildi.
HARBİYE’DEN DİPLOMA ve BİTLİS’E TAYİN
13 Ekim 1924 Pazartesi günü Hayriye Bursa’ya gitti 17 Ekim Cuma namazını Yeraltı camiinde kıldım. 27 Ekim Hayriye Bursa’dan geldi. 1 Kasım da okula gidip maaşları aldık, alaka kesildi. 6 Kasım 1924 Perşembe günü diplomaları aldık. 7 Kasım Cuma namazını Yeraltı camiinde kıldım. Harcırah için uğraşıyoruz. Aile harcırahı vermiyorlar. 10 Kasım Pazartesi bu gün evdeyim, biraz birbirimiz gördük. 12 Kasım Çarşamba akşamı Hayri beylere gittik. Dilekçe vermeye karar verdik. 13 kasım Perşembe günü Merkez Komutanlığına dilekçe verdim. Haydarpaşa’ya havale ettiler. Muayene neticesi maalesef oldu. 14 Kasım Cuma namazını Bostancı da kıldım. Maaş belgelerini tekrar atış okuluna verdim. Harcırahı almak için bekleyeceğiz. Kayınvalide Bitlis’e gitmek hiç istemiyordu. Uzun yolculuk ona dokunuyordu. 20 Kasım Perşembe günü sabah erkenden kalkmış, kahvesini içmiş, benim için hazırlık yapmak için mutfağa gidip gelirken birden bire yuvarlanıyor, işittim hemen fırladım. Kucaklayıp yatağına yatırdım. O gün bir netice alamadık. Ertesi gün, Cuma günü Doktor İskender’i getirdim. Muayene etti beyin kanaması dedi gitti. Hemen Bursa’ya Sabri beye yazdım. 24 Kasım Pazartesi günü kendi isteği ile benim dizimde yatarken Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Allah rahmet etsin.
24 Kasım 1924 Cuma günü maaş aldım. İki üç gün Tevfik beyin orada kaldık. Hayriye Kadıköy’e gidelim dedi. Mehmet beylerin evini arıyorum bulamıyorum. En nihayet Topkapı sarayına gittim, orada buldum, adresi aldım. 30 Kasım Pazar günü Kadıköy’ e geldik Mehmet beylere misafir olduk. 1 Aralık 1924 İstanbul’a gidip öteberi alarak döndük. 4 Aralık 1924 Harcırah sevkiyattan verilecek dediler. 5 Aralık Bostancıya gidip kalan eşyayı getirdim. 12 Aralık Cuma namazını Yeraltı camiinde kıldım.
18 Aralık Harbiye’ye gittim. Harcırah ve maaş işi Ali Sait paşaya söylendi. Aile harcırahı Cumartesi gününe kaldı. 19 Aralık Cuma günü Kadıköy Osman ağa camiinde namazdan sonra mevlit okundu. 20 Aralık 1924 harcırah muamelesi bitti, para gelince alacağız. 26 Aralık Cuma’yı Kadıköy Osman ağa camiinde kıldım. 31 Aralık 1924 Cumartesi günü şahsi harcırah ve maaşımı aldım. 2 Ocak 1925 Cuma namazını Yeraltı camiinde kıldım. 9 Ocak Cumayı Eyüp Sultan camiin de kıldım. 13 Ocak 1925 Salı günü aile harcırahı verilecek dedilerse de olmadı. 19 Ocak’da zorla harcırah çekini aldım. 20 Ocak 1925 Salı günü çok şükür parayı aldım.
BİTLİS’E YOLCULUK, İKİ KÜÇÜK ÇOCUKLA…
NOT: Bu bölümü okurken de, düzenlerken de yoruldum. asker çocuğu olarak, çocukluğum, ilk gençliğim trenler, otobüsler, kamyonlarda geçti üç yılda bir taşınırken; 1960- 1968 arasında Istanbul-Sivas-Ağrı-Sivas… Bu yüzden ev taşımaktan nefret ederim (1968’den sonra da çok eve taşıdık).
——————————————————————————————-
24 Ocak Cumartesi günü Haydarpaşa’dan trene bindik, Sabaha karşı saat 01:00 de Eskişehir’de, 07:49 da Afyon’da, Akşam Konya’da, sabaha karşı Ulukışla’ya geldik. Saat 8 de Yenice’ye geldik. 26 Ocak 1925 Pazartesi günü Yenice’den hareket, Adana’ya geldik. Murat palas oteline indik.
Perşembe günü 29 Ocak 1925 istasyona gelip sevk memurunun odasında geceledik. 30 Ocak 1925 Cuma günü saat 7:30 da hareket, akşam Müslimiye’ye geldik. 31 Ocak1925 7:30 da Cerablus köprüsünü geçtik. 2 Şubat Pazartesi günü akşamı Mardin’e gelip Behiç Bey’e misafir olduk. Hep bir odada yattık. 3 Şubat da yaya olarak Mardin’e çıktık. 3. 5 saat sürdü. O gün araba tuttuk. 4 Şubat Çarşamba günü 6:00 da hareket edip akşam karanlık bir odada kaldık. 5 Şubat Perşembe günü saat 8:00 de hareket edip akşam üzeri Diyarbakır’ a geldik.
8 Şubat 1925 günü eşyalar geldi. Bitlis’li katırcılara teslim edip gönderdim. 9 Şubat Pazartesi günü Malatyalı Hüsnü adındaki arabacının yaylısını tutup hareket ettik. Bismil de kaldık. 10 Şubat 1925 Genç Ağa’nın köyünde, 11. günü Garzan’a (Tunceli’nin ilçesi bugünki Kurtalan köyü) 12. gün Ziyaret’e geldik.
Büyük dört köşe bir bina, türbedar bize bir oda gösterdi, birçok odası vardı. Bir de jandarma karakolu vardı. Odaya girdik, yanımızda iki çocuğumuz vardı, Suphi ve Sehran. Silahlı Kürtler vardı, epeyce korktuk. Fakat kapının önünde arabacı ile konuşurken silahlı bir Kürt gelip elimi öptü. “Sen benim bölük komutanımsın, merak etme, size bir zarar gelmez ne isterseniz getireyim “ diyerek bize süt, yoğurt, peynir, ekmek getirdi.
DONDURUCU SOĞUKTA KATIR ÜSTÜNDE SEYAHAT
Sabah baktık kimseler yoktu. 13 Şubat 1925 Doğanhan’a gelip yattık. Kar yağmıştı. Araba izi yoktu. Mukaveleye göre iki katır tuttu, o Diyarbakır’a biz de Bitlis’e doğru yola çıktık. 14 Şubat 1925 günüydü, çocukları kucağımıza aldık, Deliklitaş’ı geçtikten sonra soğuk başladı. Bayan üşümeye başladı. Ben katırdan indim, çocuğu katırcıya verdim, bayandaki çocuğu aldım. Katırın üstünde hareketler yaptırmaya başladımsa da benim uykum geliyor diyerek yapmaktan vaz geçti. İndirdim, katırları birbirine bağladık. Çocukların birini katırcı, birini ben aldım. Sürükleyerek yürütmeye başladık.
Katırcı ağlıyordu. Biraz gittik, arkadan dört Kürt geliyordu. Yanımız gelince katırcı ile konuştular, sonra bana Türkçe “ Çocukları veriniz götürelim“ diyerek abaları çıkartıp çocukları içine koyup sardılar. Bir genç vardı, onu bıraktılar. “Bayanın kolundan tut, beyle beraber getir, sen da katırlara bak” deyip yürüdüler. İki saat kadar yürüdük, bayan da açıldı, “Aman çocuklarımı kaçırdılar mı?” diye ağlamaya başladı. Fakat Kürtler kuytu bir yerde bizi bekliyorlarmış. “Nereye gideceksiniz biz de bilmiyoruz, Şaban Efendi’nin evine geliniz biz çocukları oraya götürürüz” diyerek gittiler.
BİTLİS’E VARIŞ
Tam akşam üzeriydi, otelden içeri girdik. Yanımızdaki Kürt’ü de, diğer o Kürtleri de göremedik. Otelci biz karşıladı. Ne görelim odada iki karyola var, soba yanıyor, çocuklar yatak üzerine oturmuşlar, önlerinde tepsi, çay, bisküvi var. Şaban Efendi de onlarla meşgul. Biz içeri girince “Hanım sen ateşe yaklaşma, şu karyolaya otur, çay iç ısın“ dedi. Ne ise iki saat sonra bir şeyimiz kalmadı. Bir müddet sonra büyük bir tepsi içinde yemek geldi. Çorba, et, pilav, turşu vs vardı. O kadar makbule geçti ki hiç unutamam o günü. Allah razı olsun Şaban Efendiden. 15/16 günleri de otelde kaldık. Bu günler içinde Şube reisini gördüm, bir ev buldum, Kazım Paşa’yı gördüm. Hem 2. Tümen komutanı hem de Bitlis valisi idi.
17. günü eve gelip iki gün temizlik yaptık.